SEMİNER VE KONFERANSLAR
Tüm Seminerler için Tıklayınız.
FACEBOOK
TWİTTER
Duyurular

SEMİNER, KONFERANS ve ATÖLYELERİMİZDEN BAZILARI

  

        

    

-----

Konferanslar Seminerler Atölyeler

Amaç, İçerik ve Eğitim Süreçleri için tıklayınız 

Konferans, Seminer ve Atölye çalışması isteklerinizi
muallimmy@gmail.com e-posta adresine yazabilirsiniz.

----

Muhammet Yılmaz'ın Seminer ve Konferans Programlarından Bazıları

(Seminerlerin yeri konusu ile ilgili bilgi almak için iletişim bölümünden bilgi talep edebilirsiniz.)

 
  • 19 Aralık 2022-Göztepe-İSTANBUL
  • 19 Kasım 2022-Eyüp-İSTANBUL
  • 08 Eylül 2022-Gebze-KOCAELİ
  • 06 Eylül 2022-Sancaktepe-İSTANBUL
  • 18 Ağustos 2022-ANKARA
  • 26 Mayıs 2022-RİZE
  • 07 Nisan 2022-Başakşehir-İSTANBUL
  • 22 Mart 2022-Göktürk-İSTANBUL
  • 03 Ocak 2022-GEYVE-SAKARYA
  • 03 Ocak 2022-SZ ÜNV.-İSTANBUL
  • 25 Aralık 2021-FATİH-İSTANBUL
  • 15 Aralık 2021-HAYEF-İSTANBUL
  • 30 Kasım 2021-KÖRFEZ-KOCAELİ
  • 24-26 Kasım 2021-YÜKSEKOVA-HAKKARİ

 

İflas Eden Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırmak İçin Bir Yöntem Önerisi

Eğitim sonuca odaklı bir süreçtir. Sürecin devam etmesi eğitimin başarılı olduğu anlamına gelmez. Eğitim eğer bireyi hayata hazırlayabiliyorsa, yeteneklerini keşfedebiliyorsa, toplumun ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerilere sahip bireyler yetiştirebiliyorsa başarılıdır. Eğitim sistemlerinin başarısı da amaçlarında ifade ettiği özelliklere sahip bireyleri yetiştirip yetiştirmediği ile ölçülebilir.

Toplumun ihtiyaç duyduğu bireyleri yetiştiremeyen eğitim sistemi işlevini yerine getiremiyor demektir. Kabul etmesi zor da olsa işlevini yitiren eğitim sistemimiz iflas etmiştir. Yıllardan beri yapılmak istenen iyileştirme çalışmaları da bir sonuç vermemiştir. Bu sebeple iyileştirmeye değil eğitim sisteminin yeniden yapılandırmaya ihtiyacı vardır.

Kapalı kapılar ardında, merkezi bir bakış açısıyla ve bürokratların hâkimiyeti altında alınan kararlarla eğitim sistemi yeniden yapılandırılamaz. Bu hata yıllardır tekrarlanmakta ve insanımızın enerjisi boş yere tüketilmektedir. Sorun çözümsüz değildir. Demokratik, sivil ve bütün paydaşların bireysel ve kurumsal anlamda katkı sağlayacağı yöntemlere ihtiyaç vardır.

Eğitim sistemimizi tümüyle değiştirmek ve bize özgü yeni bir sistem geliştirmek için eğitim şura ve kongreleri gibi büyük organizasyonlar yerine iyi planlanmış, toplumun farklı kesimlerinin kendilerini ifade edebileceği, alanında uzman kişilerin katılacağı çalıştaylar düzenlenmelidir.

Yeniden yapılandırma çalışmalarını yürütmek için konunun uzmanları ve uygulayıcılarından oluşan, toplumsal dengeleri gözeten ve çok kalabalık olmayan bir kurul oluşturulmalı, kurula daha sonraki çalışmaları koordine etmesi için yetkiler verilmelidir. Kurul bütün çalışmalarını demokratik kurallar içinde işleyen çalıştaylar ile yürütmeli ve kurulun bu çalıştaylarda alınan kararların dışına çıkma yetkisi olmamalıdır.

Çalıştayların ön hazırlıkları iyi yapılmalı, çalışma ilkeleri önceden belirlenmeli ve eğitim ile ilgili ana konular üzerinde çalışmalar yapmalıdır. Bu çalıştaylar aceleye getirilmeden faaliyette bulunmalı, iki gün toplanıp dağılanlar gibi değil belli periyotlarla toplanıp planlı çalışmalar yürütecek şekilde bir takvime bağlı olarak karar alamaya odaklı çalışmalar yürütmelidir. Çalıştaylara eğitimle ilgili resmi kurumların yanında sivil toplum örgütleri eşit şartlarda katılmalı; politikacı, bürokrat veya akademisyenlerin ablukasına engel olacak bir çalışma sistemi ve karar alma mekanizması geliştirilmelidir.

Eğitim siyasi kararlar gerektiren bir konudur. Ancak siyaset eğitimin tek belirleyicisi olmamalıdır. Eğitime toplumun barışını sağlayacak, birlikte yaşamayı öğretecek bir yaklaşımla bakılmalıdır. Bu sebeple çalıştaylarda alınacak kararlarda ideolojik saplantıların ve kısa vadeli politik hesapların gündemi ve kararları belirlemesine izin verilmemelidir.

Yeni eğitim sisteminin oluşturulduğu bu çalışmalarda okul binalarının fiziki özelliklerinden öğretmen yetiştirmeye, ders araç ve materyallerinden eğitim yaklaşımlarına kadar her türlü konu konuşulmalı ve karara bağlanmalıdır. Türkiye’nin farklı kimliklerin bir arada yaşadığı geniş bir coğrafya olduğu bilinciyle hareket edilmeli ve eğitim sistemi bölgesel farklılıklar sebebiyle esnek bir yapıya sahip olmalıdır.

Eğitimle ilgili kanun ve yönetmelikler kısaltılarak herkesin anlayacağı şekilde sadeleştirilmeli ve kurallar netleştirilmelidir. Çıkarılan kanun ve yönetmeliklerin temel özellikleri değiştirilmesi gerektiğinde konu ile ilgili yeni bir çalıştayın toplanması şartı getirilmeli, hükümet, bakanlar veya bürokratların eğitim sistemi üzerindeki tasarruf kısıtlanmalıdır. Bunun demokratik olmadığı düşünülebilir. Ancak geçmiş yıllarda eğitim sistemi üzerinde yapılan keyfi tasarrufları göz önünde bulundurduğumuzda buna mecbur olduğumuz kanaatindeyim.

Muhammet YILMAZ

Öğretmen/Eğitimci-Yazar

Web: www.muhammetyilmaz.com

Twitter: https://twitter.com/muhammet_yilmaz