-----
| Konferanslar | Seminerler | Atölyeler |
 |
 |
 |
Amaç, İçerik ve Eğitim Süreçleri için tıklayınız
----
Muhammet Yılmaz'ın Seminer ve Konferans Programlarından Bazıları
(Seminerlerin yeri konusu ile ilgili bilgi almak için iletişim bölümünden bilgi talep edebilirsiniz.)
|
|
AKLINI KULLANMAYANI KULLANIRLAR!
Kafa, şapka takmak için değil aklını kullanmak içindir. Aklı başında olan her insan onu kullanabilecek yeteneğe de sahiptir. Bu sebeple aklını kullanmayanlar masum değildir, kendisine verilen aklı kullanmakla sorumludur.
İnsanlar üzerinden çıkar elde etmek isteyenler onların akıllarını kullanmalarını istemezler. Çünkü akıllarını kullanmayan insanlar kolayca yönlendirilir ve yönetilirler. Bu sebeple güç sahipleri kendi çıkarları için onları rahatça kullanabilirler.
Akıl insanın neden ve nasıl gibi sorularla sorgulamasını, olayların sebeplerini araştırmasını sağlar, karşılaştırma yaparak analiz yoluyla bir sonuca ulaşmasına yarar. İnsan bu eylemi ile bir karar verir ve bir yargıya ulaşır. Aklı kullanarak gerçekleştirilen bu süreç düşünme süreci olarak nitelendirilir.
Düşünme eylemi sonucunda insanın vardığı yargıların doğruluğu kavramlara yüklediği anlamların doğruluğuna, düşünme eylemini mantıklı ve objektif olmasına bağlıdır. Eksik bilgilerle, yanlış anlamlandırılmış kavramlarla doğru düşünülemez. İnsanın önceden vermiş olduğu bir karar varsa o zaman da objektif olamaz. O halde akıl ancak özgür bırakılır, saplantılardan uzak tutulur, bilgiyle beslenirse doğru düşünme ilkelerine uygun objektif sonuçlara ve yargılara varabilir.
İnsan aklını kullanmakla sorumlu olduğuna göre herkesin kendini değerlendirmesi gerekir. Bu yazı insanları aklını kullanmamakla itham etmek için değil sadece aklını kullanmak isteyenlere yardımcı olmak için kaleme alınmıştır. Aklını kullanan insan;
Nefisten etkilenmeyen aklın kendisini doğruya ve iyiye götüreceğini bilir ve bu konuda ona güvenir.
Okur, gözlem yapar ve düşünür. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaz ve bir yargıda bulunmaz.
Başkalarının fikirlerini kendi fikri olarak görmez, kendi fikirlerini kendisi oluşturur.
Kendisine sunulanı peşin olarak kabul etmez. Kim olursa olsun insanların söylediklerinin ve yaptıklarının sorgulanamaz olduğuna inanmaz.
Kendisine bir haber getirildiğinde ona hemen inanmaz. Araştırır, bilgi edinir, düşünür ve sonra karar verir.
Hep aynı görüşe mensup insanları dinlemez, aynı yazarların kitaplarını okumaz, hep aynı medyayı takip etmez. Vakti ve imkânı ölçüsünde farklı kişilerin yorum ve açıklamalarından yaralanır.
Farklılıkların bir zenginlik olduğunu bilir ve bu zenginlikten yararlanılması gerektiğinin farkındadır. Sadece kendi düşüncesinin doğru olduğunu düşünmez, farklı fikirlerin de doğru olabileceği ve kendi düşüncesinin yanlış olma ihtimalini kabul eder.
Yerleşik anlayıştan farklı düşünen insanları sapkın olarak görmez. Dünyada bütün insanlar aynı şekilde düşünürken sadece kendisi farklı düşünse bile doğru bildiğinden vazgeçmez.
Sebep sonuç ilişkileri içinde bilimsel olarak değerlendirilmesi gereken olaylara duygusal yaklaşmaz.
Maddi imkânsızlıklarını veya manevi duygularını kullanarak kendisine baskı kurmaya çalışanlara fırsat vermez ve teslim olmaz.
İnanç ve düşüncelerinde hurafelere yer vermez, her türlü yozlaşmaya karşı uyanık olur.
Aklın başta olgunlaştığını bilir, sadece yaşın ilerlemesi ile aklın olgunlaşmayacağının farkında olur.
Tercihlerinin ve davranışlarının sonuçlarını düşünür, kendisi ve toplumu için nelere mal olacağını hesap eder.
AKLINI KULLANMAYANLAR KİME HİZMET ETTİKLERİNİ ANLAYAMAZLAR!
Muhammet YILMAZ
Öğretmen-Eğitimci-Yazar
Twitter: https://twitter.com/muhammet_yilmaz
