SEMİNER VE KONFERANSLAR
Tüm Seminerler için Tıklayınız.
FACEBOOK
TWİTTER
Duyurular

-----

Konferanslar Seminerler Atölyeler

Amaç, İçerik ve Eğitim Süreçleri için tıklayınız 

Konferans, Seminer ve Atölye çalışması isteklerinizi
muallimmy@gmail.com e-posta adresine yazabilirsiniz.

----

Muhammet Yılmaz'ın Seminer ve Konferans Programlarından Bazıları

(Seminerlerin yeri konusu ile ilgili bilgi almak için iletişim bölümünden bilgi talep edebilirsiniz.)

 
  • 24 Şubat 2024-KONYA
  • 17 Şubat 2024-ANKARA
  • 06-07 Şubat 2024-KOCAELİ
  • 20 Ocak 2024-ANKARA
  • 09 Ocak 2024-ÇATALCA
  • 06 Aralık 2023-AKSARAY
  • 30 Kasım 2023-KONYA
  • 21 Kasım 2023-GÜNGÖREN
  • 18 Kasım 2023-BURSA
  • 09 Ekim 2023-İSTANBUL
  • 13 Eylül 2023-ANKARA
  • 06 Eylül 2023-İSTANBUL
  • 05 Eylül 2023-KOCAELİ
  • 01 Eylül 2023-ANKARA
  • 21 Temmuz 2023-RİZE
  • 02 Mayıs 2023-DENİZLİ
  • 15 Nisan2023-İSTANBUL

 

DİN DİLİNİ POZİTİVİST-METAFİZİK VE DÜNYEVİ-UHREVİ KULLANMA PROBLEMİ

Din Dilini Pozitivist-Metafizik ve Dünyevi-Uhrevi Kullanma Problemi

     Bir inanç bütünlüğü, ahlak nizamı ve yaşam biçimi olarak dinin amacı insanlara dünya ve ahiret mutluluğu kazandırmaktır. Din eğitimcisinin görevi de dinin bu amacına uygun olarak, insanların ihtiyacı olan din eğitimini onlara vermektir. Dinin bireysel ve toplumsal anlamda amacına ulaşabilmesi, din eğitimcilerinin yaklaşımlarına, yöntem ve tekniklerine bağlıdır. İslam’ı tebliğ ederken ya da öğretirken din eğitimcisinin kullanacağı yaklaşım, yöntem ve teknikler ve bunları uygularken kullanacağı üslup ile ilgili temel ilkeler Kur’an ve sünnette örnekleriyle birlikte vardır. Bir din eğitimcisi olarak sizler de bunları bildiğiniz için biz bu yazıda konuyu daha farklı bir açıdan ele almaya çalışacağız. 

 

     Pozitivist - Metafizik Din Dili

     Dinlerde ve din eğitiminde doğru bilgi oldukça anlamlıdır. Çünkü din adına ve din hakkında söyleyeceklerinizi kaynaklandırmak zorundasınız. Kaynaklarınız da nakli veya akli delillere dayanmalıdır. Pozitivist yaklaşım doğru bilgiye deneyle ve bilimle ulaşılabileceğini savunur. Din eğitimcisinin, dini bilgileri öğrencinin zihninde doğrulamak amacıyla pozitif bilimlerden kanıtlar getirmesi gerekebilir. Bu yaklaşım belli bir ölçüye kadar doğru ve kabul edilebilir bir yöntemdir. Çünkü Kur’an’da evrendeki denge ve düzenle ilgili anlatımlarda insanlar, varlığı doğru anlamaya ve okumaya davet edilir. Varlık ve işleyişini doğru anlamak için bilimsel bilgiyi kullanmak gerekir. Ancak din eğitimcisinin, dini bilgilerin doğruluğunu -ki bunlar ayet ve hadisler de olabilir- öğrencilerin zihninde doğrulatmak için sürekli ve çokça bilimsel bilgileri kullanmaya çalışması bir hatadır. Çünkü öğrenci bilimin doğrulamadığı dini bilgileri kabul etmemek gibi bir yanılgıya düşebilir. Bu da öğrencilerin zihninde dinin bütünlüğünü zedeleyebilecek bir durumun ortaya çıkmasına sebep olabilir.

     Çağımızda insanlar sanılanın aksine özellikle dini daha fazla sorguluyorlar. Bu sebeple din eğitimcisi sorgulayan zihinlere hitap edebilecek bir dil kullanmalıdır. Cevabını bilmediğimiz veya insan aklının yeterli olmadığını düşündüğünüz konularda “Bu din kardeşim, ‘tamam böyledir’ deyip inanacaksın.” yaklaşımından kaçınmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Sorgulayan zihinlere hitap edeyim derken salt pozitivist bir dil geliştirmemeliyiz. Çünkü Pozitivizm temelde maddeci anlayışa sahiptir, bilimsel/deneysel bilgiyi kutsayarak metafiziği reddeder. Pozitivist bir dille de dinin metafizik boyutu açıklanamaz.

     Din, metafizik boyutu da olan bir olgudur. Bu sebeple dinin özellikle iman ile ilgili konularında duygulara hitap eden bir dil kullanılmasında yarar vardır. Mucizeler, görünmeyen varlıklar ve ahiret hayatı gibi konular öğretilirken insanın hislerine de hitap etmek gerekir. Ancak metafizik dili aşırı kullanmak da dinin zihinlerde tahrif edilmesine ve yaşanabilir bir olgu olduğu bilincinin zayıflamasına sebep olabilir. Mesela Hz. Muhammed’in hayatını öğreten bir din eğitimcisi mucizeleri ve olağanüstü olayları çokça ve sürekli gündeme getirirse öğrencilerin zihninde Peygamberimizin her sıkıştığı yerde bir mucize ile işini yoluna koyduğunu düşünebilir. Böylece din eğitimcisi, öğrencilerin zihninde hem Hz. Peygamber’in mücadelesinin değerinin düşmesine hem de dinin yaşanılabilir bir olgu olmaktan çıkmasına sebep olabilir.

 

     Din Dilinde Dünyevilik – Uhrevilik

     Din insanın dünya hayatını düzenler. İslam’a göre dünya ve ahiret bir bütün olarak düşünülmelidir. Bu bağlamda dünya ahiretin tarlasıdır, “burada ne ekersek ahirette onu biçeceğiz” yaklaşımı din dilinde de temel alınmalıdır.

     Eğitimci dini öğretirken iman, ibadet, ahlak ve toplumsal düzen ile ilgili konuları dünya hayatı yönünden ele almalı, öğrencilerin sorgulamasını sağlamalı, neye niçin inandıklarını, hangi ibadeti neden yapmaları gerektiğini, İslam ahlakının dünyada insan hayatına nasıl dokunduğunu örneklerle açıklamalıdır.  Din eğitimcisi, inanç ve ibadetlerin insana ve topluma faydalarından bahsetmeli, inanç ve ibadetlerin bireyi nasıl terbiye ettiklerini, kötülüklerden nasıl uzaklaştırdıklarını, bireyin ve toplumun değişmesine ve dönüşmesine nasıl etki ettiklerini izah etmelidir. Bu yöntem, dinin dünyaya yönelik yönünü öğrencilerin dünyasına yerleştirmek için anlamlıdır. Ancak din eğitimcisi bu kadarla yetinmemelidir. Her inancın, her ibadetin ve her dini davranışın dünyevi bir yönü olduğu gibi uhrevi bir yönü de vardır. Dini konuların hepsi aynı zamanda ahirete de yöneliktir. Bu sebeple din eğitimcisi iman, ibadet ve ahlakın insana ahiret hayatında kazandıracaklarını da en az dünyadaki faydaları kadar vurgulamalıdır. Mesela namaz kılmanın bireysel ve toplumsal faydalarını öğreten bir eğitimci, bu ibadetin insanın ruhsal tekâmülüne nasıl katkı sağlayacağını, bireyi Allah katında nasıl yücelteceğini ve ahiret hayatını nasıl güzelleştireceğini, cennette kendisine verilecek nimetlerden örneklerle öğrencinin duygularına hitap edecek şekilde öğretmelidir.

     Sadece uhrevi bir dil kullanmak en az sadece dünyevi bir dil kullanmak kadar sakıncalıdır. İman, ibadet ve ahlak konularının öğretiminde sürekli ve çokça ahirete yönelik kazanımlardan bahseden bir din eğitimcisi, öğrencilerin zihninde bu konuların dünya hayatı ile bir ilgisinin bulunmadığı gibi bir algıya sebep olabilir. Nitekim bugün toplumumuzda dinin sadece bir inanç sistemi olmadığı, aynı zamanda dünyada yaşanması gereken bir olgu olduğu gerçeğini göz ardı eden büyük kitleler vardır. Çok fazla uhrevi dil kullanan bir din eğitimcisi farkında olmadan bu algıya hizmet etmiş olabilir. Yine toplumumuzda iman ve ibadetler konusunda çok hassas olmakla birlikte iyilik, adalet, doğruluk, dürüstlük, paylaşma ve birlikte yaşama gibi konularda sorunlu anlayış ve davranışlara sahip Müslümanlar vardır. Beş vakit namazını kıldığı halde iş hayatında çokça yalan söyleyip sahtekârlık yapan insanların din eğitimleri bu açıdan sıkıntılıdır. Bu insanlara çoğunlukla namazın Allah’a karşı sorumluluk olduğu ve namazını kıldığı taktirde cennete gideceği öğretilmiş ama bu namazın kendisini kötülük ve fenalıklardan alıkoyan bir namaz olması gerektiği yeterince öğretilmemiştir.

    Din eğitimcileri olarak din dilimizin İslam’ın amaçlarına uygun olmasını dilerim. Selam, sevgi ve saygılarımla.

Muhammet YILMAZ

Öğretmen/Eğitimci-Yazar

https://twitter.com/muhammet_yilmaz