SEMİNER VE KONFERANSLAR
Tüm Seminerler için Tıklayınız.
FACEBOOK
TWİTTER
Duyurular

-----

Konferanslar Seminerler Atölyeler

Amaç, İçerik ve Eğitim Süreçleri için tıklayınız 

Konferans, Seminer ve Atölye çalışması isteklerinizi
muallimmy@gmail.com e-posta adresine yazabilirsiniz.

----

Muhammet Yılmaz'ın Seminer ve Konferans Programlarından Bazıları

(Seminerlerin yeri konusu ile ilgili bilgi almak için iletişim bölümünden bilgi talep edebilirsiniz.)

 
  • 24 Şubat 2024-KONYA
  • 17 Şubat 2024-ANKARA
  • 06-07 Şubat 2024-KOCAELİ
  • 20 Ocak 2024-ANKARA
  • 09 Ocak 2024-ÇATALCA
  • 06 Aralık 2023-AKSARAY
  • 30 Kasım 2023-KONYA
  • 21 Kasım 2023-GÜNGÖREN
  • 18 Kasım 2023-BURSA
  • 09 Ekim 2023-İSTANBUL
  • 13 Eylül 2023-ANKARA
  • 06 Eylül 2023-İSTANBUL
  • 05 Eylül 2023-KOCAELİ
  • 01 Eylül 2023-ANKARA
  • 21 Temmuz 2023-RİZE
  • 02 Mayıs 2023-DENİZLİ
  • 15 Nisan2023-İSTANBUL

 

Hayata Hazırlayan Öğretmenlerin Yöntemi: Problem Çözme

Hayata Hazırlayan Öğretmenlerin Yöntemi: Problem Çözme

Ölmek üzere olan yaşlı bir baba, üç oğlunu çağırarak onlara vasiyette bulunur: “Oğullarım, ben ölünce birbirinize düşmemeniz için, size sahibi olduğum 17 deveyi miras olarak paylaştırmak istiyorum. Develerin yarısını büyük oğluma, üçte birini ortancaya, dokuzda birini ise küçük oğluma bırakıyorum.”

Babalarının ölümünden sonra, mirası babalarının vasiyeti uyarınca paylaşmak üzere kardeşler bir araya gelirler. Fakat bir türlü işin içinden çıkamazlar. Mirası babalarının istediği gibi pay edemezler. Çünkü 17 sayısı ne 2′ye, ne 3′e, ne de 9′a bölünebilir.

“Bu işin üstesinden ancak bizim bilge gelebilir.” diye düşünüp bir fikir almak için ona giderler.

Bilge;

“Benim bir devem var, onu da alıp, yeniden hesap yapın” der. Bu cömertliğe çok şaşıran oğullar, 18 deveyi pay etmeye girişirler. Önce 2′ye bölerler, büyük oğul 9 develik payını alır. Sonra 3′e bölerler, çıkan 6 deveyi de ortanca oğul alır. Daha sonra 9′a böldüklerinde 2 deveyi de küçük oğul alır. Ama bütün develeri paylaştıktan sonra ortada fazladan bir deve kalır yine…

Oğullar bu duruma da bir çözüm getirmesi için yeniden bilgeye başvururlar. Bilge güler ve:

“İyi öyleyse” der. “Sorununuz çözümlendiğine göre ben de devemi geri alabilirim artık.”

Öğretmen, bazen problem bırakan baba, bazen problemi çözmek için ipucu veren bilge, bazen de her ikisini yapan bir eğitimcidir. Ama asla problemi kendisi çözmemelidir. Problemi çözmesi için öğrencilerine yol gösterir, kılavuzluk eder ve onları cesaretlendirir.

Problem, birey ya da toplumların karşılaştığı, başarıya ulaşmaları için çözümlenmesi zorunlu güçlüklerdir. Problemler problem çözme yöntemleriyle çözülebilir. Sürekli değişen bir dünyada yaşıyoruz. Bireyler ve toplumlar sürekli yeni sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu sorunların çözümü ve gelecekteki benzer durumlarda nasıl davranılabileceği konusunda öğrencilerin problem çözme yeteneklerinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Eğitim sistemimizin en önemli eksiklerinden birisi öğrencilere çok bilgi öğretilmesine rağmen aynı öğrencilerin gerçek hayatta bir sorunla karşılaştıklarında o sorunu aşmak için çözüm üretememeleri sorunudur. Bu sorunun temelinde okullarda uygun öğretim yöntemlerinin kullanılmamasının da önemli bir rolü vardır. Problem çözme yöntemine ilköğretim okullarından başlayarak eğitimin her kademesinde yer verilmelidir. Problem yaratan bir nesil değil problem çözen bir nesil yetiştirmek; anne babalar başta olmak üzere öğretmenlerin, eğitimcilerin ve siyasetçilerin en önemli amacı olmalıdır.

Problem çözmeye dayalı öğrenme, yapısalcı öğrenme-öğretme anlayışının en önemli uygulamalarından birisini temsil eder. Çünkü öğrenme etkinliklerinin planlanması, öğrencilerin belli bir problem durumuna aktif katılımını gerektirir. Yapısalcı anlayışa göre eğitim bireyleri hayata hazırlamalıdır; dolayısıyla, öğrenme, öğrenenlerin ilgileri etrafında organize edilmeli ve öğrenciler belirli durumların çözümünde aktif çaba sarf etmelidirler.

Problem çözme öğretmen ve öğrenciler için dersi hem öğretici hem de keyifli hale getiren bir yöntemdir. Bu yöntemin başarısı için öğretmenin öğrencilerin ilgisini çekecek, onlar için gerçek hayatta karşılığı olan veya toplumsal bir soruna temas eden bir problem hazırlayıp dersi nasıl yönlendireceği ile ilgili hazırlık yapmasına ihtiyaç vardır.

Eğitimin temel amaçlarından biri de bireyin sosyalleşmesini ve gerçek hayatta karşılaşacağı sorunları çözme becerilerini geliştirmek, onu kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma getirmektir. Öğretmenlerin temel sorumluluğu da eğitimin bu amacına ulaşmasına katkıda bulunmaktır. Bu sebeple öğretmenlerin problem çözme yöntemini daha fazla kullanmalarına ihtiyaç vardır.

Muhammet YILMAZ

Öğretmen-Eğitimci-Yazar

Web: www.muhammetyilmaz.com

Twitter: https://twitter.com/muhammet_yilmaz