Yarıyıl tatilinde öğretmenler için mesleki gelişim seminer ve atölye fırsatları
Ayrıntı ve kayıt için afişlere tıklayınız
 |
 |
 |
----
|
Twitter'den Takip edebilirsiniz |
Facebook Sayfamız |
|
|
|
.jpg)
Muhammet Yılmaz'ın Seminer ve Konferans Programlarından Bazıları
|
|
Konferans, Seminer ve Atölye Çalışmalarımız
Amaç, İçerik ve Eğitim Süreçleri için TIKLAYINIZ
|
Ödev Bir Ulusal Güvenlik Sorunu mudur Yoksa Bir Öğretim Tekniği mi?
Önce Sayın Milli Eğitim Bakanımız tatilde öğrencilere ödev verilmeyeceğini açıkladı, sonra da Bakanlık bir genelge yayınlayıp yarıyıl tatilinde öğrencilere ödev verilmemesini emretti. Yarıyıl tatili başladıktan sonra Sayın Bakan işin peşini bırakmadı. Basında çıkan haberlere göre, çocuklarla sohbet etmek için emek yediği bir restoranın oyun bölümüne giden Sayın Nabi Avcı, çocukların ödev yaptığını görünce telefonla İl Milli Eğitim Müdürünü arayarak konunun araştırılmasını ve öğretmenler hakkında soruşturma yapılması istedi.[1] Ödevle ilgili tartışmalar bununla da sınırlı kalmadı. 03 Şubat 2016 tarihinde medyaya yansıyan “Milli Eğitim’den 17 Milyon Öğrenciye Güzel Haber” başlıklı bir haberde, yarıyıl tatilinde başlatılan ödevsizlik uygulamasına devam edilmesi amacıyla 2015-2016 öğretim yılı ikinci döneminde öğrencilerin ödev yükünün azaltılması yoluna gidileceği ve tüm okulların bu konuda uyarılacağı vurgulanmaktaydı. Buraya kadar özetlediğimiz haber ve uygulamalara dışarıdan bakan bir insan, ödevin ülkemizde bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu ve bütün kötülüklerin öğretmenlerin öğrencilere verdiği ödevlerden kaynaklandığını düşünebilir. Hatta ödevin bir tür işkence aracı olduğu bile varsayılabilir.
Ödev bilimsel bir konudur ve eğitim bilimleri açısından ele alınmalıdır. Ülkemizde öğrencilere verilen ödevlerin önemli bir kısmının amacına hizmet etmediği, öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarma ve becerilerini geliştirmeye yönelik kullanılmadığı, öğrencilerin merak duygularını harekete geçirmediği ve onları araştırmaya sevk etmediği bilinen bir gerçektir. Ayrıca çocukların ve gençlerin oyuna, spor yapmaya, eğlenceye, sosyalleşmeye ihtiyaçları vardır. Okula gitmekten hoşlanmayan, derslerden keyif almayan öğrencilerin bir de ödevlerle dersten, okuldan ve hatta öğretmenden soğutulmaması gerekmektedir. Ancak bütün bu gerçekler bizi “O halde öğrenciye ödev verilmemeli” yargısına bizi götürmemelidir. Eğitimde ödevin ne kadar işe yaradığı tartışılan bir konudur. Çocuğu öğrenmesine ve eğitimine katkı sağlayan ödevler vardır, katkı sağlamayan, sadece angarya ödevler vardır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, ödevin başarıya etkisi ilkokulda daha az, lisede ise daha fazladır. Şu da vardır ki, çocuklar bilgilerini pekiştirerek yavaş yavaş öğrenirler. Bu sebeple öğrenilenleri tekrar ettirip üzerine yeni bilgiler eklemeye yarayan ödevler öğrencinin akademik başarısına katkıda bulunur. Ama ödevin en güzel ve faydalı tarafı öğrencinin zihinsel, duygusal, ahlaki ve devinimsel gelişimine katkıda bulunmasıdır. Öğrenciye verilen ödevlerin amacına ulaşabilmesi için özellikle öğretmenlerin ve velilerin bazı hususlara dikkat etmesi gerekir.
Öğretmenlerin Ödev Verirken Dikkat Etmesi Gereken Hususlar: 1. Ödev çocuğun merak ve başarabilme duygusunu geliştirmeli ve kendine güvenine katkı sağlamalı. 2. Ödev öğrencinin zihinsel, duygusal, ahlaki ve bedensel gelişimine katkı sağlamalı. 3. Zor ödevi çocuklar değil daha çok veliler yapmak zorunda kalır. Böylece ödevden bir yarar sağlanmamış olur. Bu sebeple ödev mutlaka çocuğun başarabileceği şekilde tasarlanmalı. 4. Ödev çocuğu araştırmaya yönlendirmeli, bilgiye ulaşma yolları konusunda ona rehberlik etmeli. 5. Ödev öğrencinin, grupla iş biriliği yaparak başarılı olabileceğine inanmasına katkı sağlamalı. 6. Ödev verilirken öğrencilerin istek, arzu, yetenek, beceri ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurulmalı. 7. Öğretmen, çocukların sağlıklı gelişmesi için oyun ve eğlenceye de ihtiyaçları olduğunu göz önünde bulundurmalı ve onları büyük bir insan gibi değerlendirmemeli. 8. Dersler devam ederken pekiştirme amaçlı ödevler verilebilir ama tatillerde klasik ödevlerden sakınılmalı. 9. Tatillerde daha çok kitap okuma, film izleme, okunanlar ve izlenenler üzerine yazma, yaşadığı yerin gidilmemiş yerlerini ziyaret etme ve görüp yaşadıklarını not etme, fotoğraf çekme, mesleğinde başarılı insanlarla görüşme ve röportaj yapma gibi keyif duyacağı ödevler verilmesine dikkat edilmeli.
Velilerin Ödevle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Hususlar: 1. Öğrenci ödevi yaparken veli ona doğrudan yardım etmemeli. 2. Veli ödevle ilgili bir rehber konumunda olmalı, çocuğu nasıl yapabileceği konusunda yönlendirmeli ve başarabileceğine inandırmalı. 3. Ödevle ilgili araç ve gereçleri temin etmede sadece başaramayacağı konularda kendisine yardım etmeli. Örneğin ödevin ve eğitimin bir parçası olarak, kırtasiye malzemelerini öğrencinin kendisine aldırmalı. 4. Ödevin sadece akademik başarı ve sınav puanları için gerekli olmadığının farkında olmalı ve tamamen bu beklenti ile hareket etmemeli. 5. Çocuktan sürekli ödevleriyle ilgilenmesini istememeli, onun oyuna ve eğlenceye de ihtiyacı olduğunu unutmamalı. 6. Çocuğa, “Ödevini yap”, “Ödevinin başına”, “Hadi dersini çalış” gibi cümlelerle ödev yaptırmaya çalışmamalı.
03 Şubat 2016 / İstanbul Muhammet YILMAZ Öğretmen/Eğitimci-Yazar https://www.facebook.com/sayfamuhammetyilmaz |
