SEMİNER VE KONFERANSLAR
Tüm Seminerler için Tıklayınız.
FACEBOOK
TWİTTER
DUYURULAR

Öğretmenliğin incelikleri, püf noktaları, yaşanmış olaylar, pratik uygulamalar, öğretmen ve öğrenci anıları, öğrencilerin istenmeyen davranışlarına karşı stratejiler

ve çok daha fazlası;

BU KİTAPTA!

ETKİLİ ÖĞRETMENLİK: Bu eser, öğretmenlik mesleği ile ilgili konuları ana hatlarıyla incelemeye, akademik ve teorik bilgileri deneyimlerle bütünleştirerek bunları hatıralar ve mesleğin incelikleriyle ortaya koyma gayretinin ürünüdür. Kitap, insan ve eğitimi, etkili öğretmenliğin incelikleri öğretmen- öğrenci iletişimi, sınıf yönetimi ve öğretim yöntemleri konularına dair birikimi okuyucusuyla buluşturmaktadır.

ÖĞRETMENİM KALBİME DOKUN!

ÖĞRETMENİM KALBİME DOKUN!

(Öğretmenlerin Gönül Fetheden Davranışları)

26 Aralık 2015 Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz “Farklı Yönleriyle Öğretmenlik Sanatı” seminerimizde beş dakikalık küçük bir etkinlik yaptık. Seminere katılan öğretmen arkadaşlardan “Öğrencilerin sizi sevmelerine sebep olan, onların gönlüne girmenizi ve kalbine dokunmanızı sağlayan deneyimlerinizi kısaca yazınız.” diye ricada bulunduk. Sağ olsunlar onlar da bizi kırmadılar ve yaşadıklarını paylaştılar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz de arkadaşlarımızın deneyimlerini bir yazı ile sizinle paylaşmak istedik. Siz de tanıdığınız öğretmenlerle paylaşırsanız iyiliklerin yaygınlaşmasına katkıda bulunabilirsiniz. :)

· Okulun en haylaz öğrencilerinden biri okuldan kaçmak için bahçe duvarından atlarken pantolonunun ağı sökülmüştü. Kaçma işi başarısız olunca okula dönmüş, arkadaşlarından utandığı için kendini tuvalete kapatmıştı. Arkadaşları durumu bana haber verdiler. Yanımda iğne iplik vardı. Pantolonu bana getirmelerini söyledim. Getirdiler, söküğü diktim ve giymesi için ona geri gönderdim. Artık o haylaz öğrenci bana karşı bir melek gibiydi. Olayı öğrenen diğer öğrencilerin de kalbine dokunmayı başardığım için çok mutlu olmuştum.

· Sabahları öğrencilerin yoğun olarak geldiği zamanlar okulun kapısında durup “Hoş geldiniz, günaydın yavrularım. Günününüz güzel olsun, zihniniz açık olsun.” gibi sözler söylerim.  Farklı günlerde farklı öğrencilerle karşılaştığım için okulun bütün öğrencileri ile bu şekilde bir iletişim kurarım. Böylece çok mutlu olduklarını ve gönüllerinde bana da yer açtıklarını düşünüyorum.

· Öğrencime “Seni seviyorum, benim için çok değerlisin” dedim. Öğrencim gözleri ışıl ışıl parlayarak bana sarıldı ve ben de sizi çok seviyorum dedi.

· Ben dahil öğretmenlerin yönetmekte zorlandıkları ve derse girmek istemedikleri bir sınıfın öğrencilerine kendi ellerimle kurabiye yaptım. Dersimizin bir bölümünde kurabiyeleri birlikte yedik. O günden sonra o sınıftaki öğrencilerle çok iyi iletişim kurmaya başladım ve sınıf yönetimim kolaylaştı.

· Öğrencilerime dua ederim; “Allah zihninizi açık etsin, sınavlarda başarılı kılsın, iyi bir işiniz, güzel bir eşiniz olsun, başkasına muhtaç etmesin…” gibi onlar için güzel isteklerde bulunurum. Dualarım onları çok mutlu eder, bununla kalplerine dokunduğumu hissediyorum.

· Zamanım el verdiği ölçüde öğrencilerimin evlerine ziyarete gidiyorum. Onların yaşadığı ortamı ve hayat şartlarını yerinde görmemden, aileleri ve kendileri ile ev ortamlarında görüşmemden çok memnun oluyorlar. Öğrencilerim böylece kendilerine değer verildiğini düşünüyorlar.

· Anne babası ayrı yaşayan bir öğrencime “Nasılsın, hayat nasıl gidiyor?” diye sorarak başladığımız beş dakikalık bir sohbetten sonra onun için bazı şeyler çok farklı olmaya başladı. Ben de kalbine dokunduğumu hissettim.

· Keyifli geçen bir dersin sonunda yanıma gelip sarılmak istiyorlar. Onlardaki bu sevgiyi görünce ben de derslerimin daha keyifli geçmesi için çaba gösteriyor ve farklı yöntemler deniyorum.

· Bana bir şey sormak veya anlatmak isteyen öğrencilerimi kırmam ve onları sabırla dinlerim. Öğrencilerim kendilerine değer verdiğimi anlıyorlar ve bundan çok mutlu oluyorlar. Sadece bununla kalplerine dokunduğumu gözlemliyorum.

· Kendisi veya ailesi bir sorun yaşayan öğrencilerime geçmiş olsun der, zaman zaman durumunu sorarım. Bu davranışım diğer öğrencilerin de dikkatini çeker ve çok memnun olurlar.

· Rehberlik derslerinde çok konuşup fazla nasihatte bulunmam; daha çok öğrencilerimi dinlerim. Bunun kendilerini çok mutlu ettiğini her zaman bana ifade ederler.

· Öğrencinin omzuna şefkatle dokunmanın ve başını okşamanın, onun öğretmenine karşı bir muhabbet köprüsü kurduğunu düşünüyorum. Bu onların çok hoşuna gider. Hatta bazı öğrencilerimin, sadece başını okşamam ve sırtını sıvazlamam için yanıma geldiklerini biliyorum.

· Toplumumuzda yaygın olan sözlü, duygusal veya fiili şiddetten kaçınmak bile benim öğrencilerimin gönlünde taht kurmama yardımcı olduğunu görüyorum. Hâlbuki ben sadece insanlığımın gereğini yapıyorum. Ama zannedersem büyüklerinden bu tür şiddetler gördüklerinden benim tutumum onlar için anlamlı hale geliyor.

· Bazen sabah ilk derste “Kahvaltı yapmayan var mı?” diye soruyorum. Eğer kahvaltı yapmayan ve yanında yiyeceği olan varsa 5-10 dakika bir şeyler atıştırmalarına izin veriyorum. Bazı öğrenciler olmayanlarla yiyeceklerini paylaşıyorlar. Bunun bir alışkanlığa dönüşmemesi için titiz davranıyorum ve kahvaltılarını evde yapmaları gerektiğini hem öğrencilere hem de velilerine söylüyorum.

· Görevim olmadığı halde bazen yurtta kalan öğrencilerimi ziyarete gidiyorum. Onlarla biraz zaman geçiriyor ve sohbet ediyorum. Ziyaretlerimle onların da gönüllerinde bana yer açtıklarını hissediyorum.

· Okulumuzda kermes düzenlenmişti. Parası olmayan öğrencilere yiyecek bir şeyler alıp verdim. Çok memnun kaldılar; artık onlar beni ikinci anne olarak görüyorlar.

· Öğrencilerin kalbine dokunmak için en etkili yolun ders dışı etkinlikler olduğunu düşünüyorum. Okuldaki kutlama programları veya geziler sayesinde öğrencilerimle yakınlık kuruyorum. Onlarla birlikte çalışmam çok hoşlarına gidiyor ve çok mutlu oluyorlar.

· Öğrencilerimle zaman zaman okuldan eve gittiklerinde neler yaptıklarını, ne yiyip içtiklerini, hangi oyunları oynadıklarını ve bu etkinliklerinde hissettiklerini anlatmalarını istiyorum. Bazen ben de kendi yaşadıklarımdan örnekler veriyorum. Bu uygulama sayesinde öğrencilerimle ilişkilerimin diğer öğretmen arkadaşlara göre oldukça farklı biçimde geliştiğini düşünüyorum.

· Öğrencilerimle sadece göz teması kurup, samimi bir gülümseme ile “Nasılsın?” diye sormanın bile onların gönlünü fethetmek için yeterli olduğunu düşünüyorum.

· Öğrencilerin dertlerini dinlerim, benim için küçük ve önemsiz, ama onlar için büyük ve önemli olan sorunlarına çözüm üretip yardımcı olduğumda bana karşı duygularının değiştiğini gözlemliyorum.

· Okula gelmeyen öğrencilerin neden gelmediklerini sorarım. Eğer sınıftaki diğer öğrencilerin haberi varsa ve hastalık gibi sorunlardan dolayı gelmemişlerse mutlaka geçmiş olsun dileklerimi iletmelerini söylerim. Eğer okula gelmeyen öğrencinin bende telefon numarası varsa derste arar ve telefonun sesini açarak konuşmamızı sınıfın dinlemesini sağlarım. Eğer öğrencinin neden gelmediğini arkadaşları bilmiyorsa mesaj atıp sormalarını ister ve konu ile ilgilenirim. Bu uygulamam bütün öğrencilerim üzerinde çok olumlu etkiler bırakır.

· Öğrencilerimden edep kuralları içinde beni eleştirmelerini isterim. Onlar beni veya uygulamalarımı eleştirirken ben onları dikkatlice dinler ve bazen söylediklerini not alırım. Eleştirilerine açık olmam, düşüncelerini önemsemem, duygularını rahatça ifade etmelerine fırsat vermem onların çok hoşuna gider.

· Sınavdan 100 alan öğrencilere kalem ve şeker gibi hediyeler veririm. Hediyeleri sunuş şeklime çok dikkat eder ve maddi değerlerinden çok manevi değerlerini fark etmelerini sağlamaya çalışırım. Öğrenciler de sadece o manevi değere sahip olabilmek için başarılı olmak ister ve benimle iletişim halinde kalmaya dikkat ederler.

· Teneffüslerde öğrencilerimin oynadığı oyunlara eşlik etmeye, onlarla birlikte oynamaya, neşe ve sevinçlerini paylaşmaya gayret ederim. Bazı oyunlarını iyi bilmediğim için bana öğretirler ve bundan çok keyif alırlar.

Muhammet YILMAZ

Öğretmen/Eğitimci-Yazar

www.muammetyilmaz.com

https://twitter.com/muhammet_yilmaz