SEMİNER VE KONFERANSLAR
Tüm Seminerler için Tıklayınız.
FACEBOOK
TWİTTER
Duyurular

-----

Konferanslar Seminerler Atölyeler

Amaç, İçerik ve Eğitim Süreçleri için tıklayınız 

Konferans, Seminer ve Atölye çalışması isteklerinizi
muallimmy@gmail.com e-posta adresine yazabilirsiniz.

----

Muhammet Yılmaz'ın Seminer ve Konferans Programlarından Bazıları

(Seminerlerin yeri konusu ile ilgili bilgi almak için iletişim bölümünden bilgi talep edebilirsiniz.)

 
  • 24 Şubat 2024-KONYA
  • 17 Şubat 2024-ANKARA
  • 06-07 Şubat 2024-KOCAELİ
  • 20 Ocak 2024-ANKARA
  • 09 Ocak 2024-ÇATALCA
  • 06 Aralık 2023-AKSARAY
  • 30 Kasım 2023-KONYA
  • 21 Kasım 2023-GÜNGÖREN
  • 18 Kasım 2023-BURSA
  • 09 Ekim 2023-İSTANBUL
  • 13 Eylül 2023-ANKARA
  • 06 Eylül 2023-İSTANBUL
  • 05 Eylül 2023-KOCAELİ
  • 01 Eylül 2023-ANKARA
  • 21 Temmuz 2023-RİZE
  • 02 Mayıs 2023-DENİZLİ
  • 15 Nisan2023-İSTANBUL

 

Recep Ekmel Demirtaş

Recep Ekmel Demirtaş

    Eskiden cumhurun başkanı seçilirken cumhur konu ile bu kadar ilgilenmezdi. Çünkü cumhurun vekilleri vardı ve bu vekiller halkın yerine başkanını seçer gibi rol yaparlardı. Genellikle Türkiye Büyük Millet Meclisine bir aday dayatılır ve vekillerin bu adayı seçmesi istenirdi. Eğer dayatılan adaydan seçilme ihtimali daha güçlü bir aday çıkacak olsa hemen ölümle tehdit edilir ve adaylıktan çekilmesi sağlanırdı. Velhasıl cumhurbaşkanı derin güçler için çoğu zaman kolay bir işti.

    Cumhur, “başkanımı ben seçeceğim” deyip anayasayı değiştirince işler zorlaştı. Halk doğrudan başkanını seçme hakkı elde etti. Böylece kolay cumhurbaşkanı seçme işi bazı güçler için çok zorlaştı. Çünkü istedikleri cumhurbaşkanını seçtirebilmek için eskiden sayıları onlarla ifade edilen vekilleri yola getirmeleri yeterliyken şimdi ise sayıları on milyonları bulan halkı ikna etmeleri gerekiyor. İşleri çok zor gerçekten.

    Cumhurbaşkanını seçmek bazıları için zorlaşsa da halk için sandığa gidip bir oy vermek kadar kolaylaşmıştır. Şimdi halk Recep Ekmel Demirtaş’ı seçmek için sandığa gidecek.

    Kimdir bu Recep Ekmel Demirtaş?

    Recep’i siz iyi tanıyorsunuz. Kimseye eyvallahı olmayan bıçkın bir Anadolu delikanlısı olarak bilinir. Güçlü bir lider profili çiziyor. Gerektiğinde masaya yumruğunu vurması, külhanbeyi tarzı bir siyasetçi olması bazılarımızın çok hoşuna giderken bazılarımız ise bundan hiç hazzetmiyor. Halkın önemli bir kısmı onu milletin adamı olarak görüp benimserken diğer bir kısmı da toplumun kamplara ayrılmasından onu sorumlu tutuyor. Recep’in cumhurbaşkanı olması darbeler döneminin kapanmasını perçinleyeceği, vesayet rejiminin resmen sona ermesini sağlayacağı söyleniyor. Recep aynı zamanda siyasete açık, aktif, etkili ve güçlü bir cumhurbaşkanını temsil ediyor.

    Ekmel’i iyi tanımıyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı yarışında aniden karşımıza çıktı. Receb’in sert tutum ve söylemlerine alternatif olarak halim selim karakteri ile tanıtılıyor. Ama bu özelliğinin devam edeceğine dair bir garanti verilemiyor. Kendisine toplumdaki gerilim ve kamplaşmaları yumuşatacak bilge bir kişi rolünü biçenler de var. Ekmel aynı zamanda, uzun yıllar dindarları devlet yönetiminden uzak tutmaya çalışan güçlerin “dindar bir cumhurbaşkanına bile destek veriyoruz biz” mesajını taşıyor. Zihinlerde neler olup bittiğini bilemeyiz ama politika gereği din ile arası iyi olmayan bazı kesimlerin dindarlara yönelik bir mesajına da aracılık ettiği söylenebilir.

    Demirtaş’ı yaklaşık on yıldır tanıyorsunuz. Farklılıkları yok sayan ve tek tip insan arzulayan ulus devlet anlayışının yıkılması gerektiğini savunuyor. Hak ve özgürlüklerin tayininde belli bir zümreye değil halka sorulması gerektiğini söylüyor. Bazılarımızın hoşuna gitmese de halkların eşitliğine dayalı yeni bir Türkiye meydana getirme planları var. Temel hak ve özgürlükleri savunan aktivist bir cumhurbaşkanı isteyenleri de temsil etme bakımından çaba gösteriyor. Demirtaş’ın adaylığı, ezilmiş ve hor görülmüş bir kitlenin cumhurbaşkanlığına bir aday gösterebilmesi Türkiye’nin demokratik açıdan geldiği nokta itibariyle önemli bir adım olarak görülüyor.

    Sonuç olarak; gerektiğinde masaya yumruğunu vuracak lidere de, gerilen ortamı yumuşatabilecek bilge kişiye de, ezilenlerin hakkını savunacak aktiviste de ihtiyacımız var. Bu özelliklerin hepsini taşıyan çok sayıda yetişmiş insanımız var. Ancak bu insanlar politikanın çirkefliğine bulaşmak istemedikleri için siyaset yapmaktan kaçınıyorlar. İşte halkın yapması gereken bu insanlara hak ettikleri değeri ve desteği vermektir.

Muhammet YILMAZ

Öğretmen/Eğitimci-Yazar

http://www.muhammetyilmaz.com

https://twitter.com/muhammet_yilmaz